Latife ediyorum tabi okuduğu kitaptan hasta olan ilk ve tek insan olarak literatüre geçmeye niyetim yok ama şaka bir yana dikkat edin kendinize bu kış grip fena vuruyor. Okuduğum ikinci Sarah Jio kitabıydı Böğürtlen Kışı ve şunu artık rahatlıkla söyleyebilirim ki bu kadın acayip yazıyor. Kitabın ilk sayfalarından itibaren müthiş bir öykünün içine çekiliyorsunuz. Hayatımızın içinden karakterler, mekanlar, her şey gözünüzün önünde canlanıyor. Okumuyor adeta yaşıyorsunuz. İşte ben de bildiğiniz daha doğrusu bu kitap sayesinde öğreneceğiniz mayıs ortasında kışı yani böğürtlen kışını yaşadım adeta okurken.
İki farklı kadın...İki farklı yüzyıl.
Vera 1933'ün Seattle'ında fakirliğin ve yokluğun kol gezdiği yıllarda üç yaşındaki oğlu ile yaşayan ve geceleri otelde temizlik yaparak geçimini sağlamaya çalışan genç bir kadın.
Claire günümüz Seattle'ında oldukça güzel ve varlıklı bir hayat yaşayan başarılı bir gazeteci.
Bu iki kadının da yaşamları bebeklerini kaybetmeleri ile birlikte alt üst olmuştur. Bu enteresan benzeşmeyi ortaya çıkaran ise yaklaşık yüz yıl sonra tekrarlayan kar fırtınasıdır. Müdürü bu enteresan meteoroloji olayını inceleme ve bununla ilgili bir makale yazma işini Claire'a verir. İlk bakışta olay hiç ilgisini çekmez ancak arşivlere bakıp ta kendisi gibi bebeğini kaybeden bir kadına rastlayınca ve bebeğe ne olduğuna dair en ufak bir bilginin olmadığına görünce konu ilgisini çekmeye başlar.Araştırdıkça yeni şeyler öğrenir ve hikaye gittikçe ilgi çekici hale gelir. Sonrasında her iki yüzyıla ait sıcacık aşklar, çaresizlikler, aldanmalar, aldatmalar, acılar, sevinçler, umutlar ,umutsuzluklar sunulacaktır size...Vera ve Claire'in inanılmaz bir şekilde birbirine varan hikayelerini Sarah Jio'nun şahane anlatımı ile okuyacaksınız. Kitabın en güzel tarafı ise hikayeyi bize sadece Claire'in anlatmıyor oluşu. Hem Vera 'dan hem Claire' dan dinliyoruz olan biteni.
Elinizden bırakmadan bitireceğiniz çok ama çok keyifli bir kitap Böğürtlen Kışı. İyi okur olma endişesini bir kenara bırakın da arada sırada böyle keyifli kitaplarla ödüllendirin kendinizi. Hayat Milena'ya Mektuplar 'la ,1984'lerle geçmiyor. Keyifli, sağlıklı bol okumalı günler diliyorum...:)
Yüzünün güzelliği kitaplarına yansımış yazarımızı biraz tanımaya ne dersiniz?
0 yorum:
Yorum Gönder