Uykuların Doğusu

31 Ekim 2014 Cuma

| | |

 



Yollar uzun ,okumak lazım....


          
 
             Bir adam düşünün size dayısını anlatsın. Ama bunu dayısından başka bir sürü şeyi anlatarak hatta dayısını bir kenara bırakarak ve kelimelerle resmen oynayarak yapsın. Üstelik bir de kitabın yazım sürecini anlatsın bu arada...Bu ancak rüyalarda olur diyorsanız bu kitabı okumalısınız...

 
           Hiç aklımda yoktu Hasan Ali Toptaş okumak. Sağ olsunlar okuma grubunda tanıştığım ve okumalarıma anlam katan arkadaşlarım  @handan.balioğlu  ve  @deryacelil çeldi aklımı. Onlar aslında tüm Hasan Ali Toptaş kitaplarını okuyorlarmış sıra sıra. Bu ay da Heba okunacakmış. Ben bunu buldum ve bu kitapla karıştım aralarına ... Diğer kitapları nasıldır bilmiyorum ama Uykuların Doğusu allak bullak etti beni.
 
          Bi kitap düşünün ... İlk cümlesi küçük harfle başlasın. Ve son cümlesi büyük harfle başlasın ama yarım kalsın ... Bu yarım kalan cümle kitabın başındaki küçük harfle başlayan cümle ile birleşsin ve kitabın yazılmaya başladığı ana götürsün sizi. Eminim şu anda çok merak ettiniz. Pek sık rastlanan bir şey değil bu değil mi ? İşte bu yazar da pek sık rastlamadığımız cümlelerle anlatmış hikayesini ...
 
        Dayısının istediği gibi  onun verdiği tavsiyelere uyarak yazmış kitabını ve anlattığı karakterler parça parça gibi görünüp sonuçta bir bütüne yani dayıya ulaşıyor. Dayısının,  “Bazı hikâyeler kendilerini bir çeşit hikâyeler topluluğu şeklinde gösterirler, onları tutup herhangi bir yöne yürümeye zorlama, neme lazım, takıl peşine git.” tavsiyesini dinlemiş yazarımız. Olağanüstü betimlemeler var kitapta birkaç örnek vereyim ama uyarmadı demeyin bağımlılık yapıyor...
 
 " yeryüzünde bir yanık lekesi gibi gezip duran aşklar " 
 "hayata boş vermiş adamların el kol hareketlerinden yapılmışa benzeyen evler" 
 " berrak bakışlarla körpe seslerden oluşan çıplak ayaklı kocaman bir bulut "
 
        Sanıyorum bu kadarı yeterli ne demek istediğimi anlamanıza. Gerçekten muhteşem değil mi ? Sizi ne anlattığından ziyade nasıl anlattığı ile büyüleyecek bir kitap işte Uykuların Doğusu
 
        “İnsan gördüğü şeylerin toplamı kadar uyanık, görmediği şeylerin sonsuzluğu kadar uykudadır.” der Hasan Ali Toptaş .Böyle işte her cümlesinde şöyle bi dur düşün :)
 
         Kitabın konusundan daha fazla bahsetmeyeceğim ama  aradıkları farklı olsada hepsinin ortak özelliği arayış olan kahramanlarımız var onları  söylemeden edemeyeceğim ...Öncelikle radyoevinde amirlerinden bir iş isteye isteye insanlığından çıkıp bir köpeğe dönüşen adam var , sonra Haydar var ki bence kitabın en önemli unsuru. Ne zaman sıkışsa yazar hemen Haydar çıkıyor sahneye ve çekip  götürüyor hikayeyi bi başka tarafa...Hokkabaz deseniz bi başka dünya, sanat ne içindir diye sorun anlatsın saatlerce diyorum ama inanmayın bana siz okuyun en iyisi bu kitabı görün Hokkabaz kimmiş...Sonra bi Cebrail Dede var, bi otobüsün tepesine tünemiş olarak buluyoruz onu ve sonra bi kuşun peşine takılıp gidiyo....Bi Haziran var sonra ama ne Haziran .Bi de Haziran'ın sahibi ...Kaybetmiş te Haziran'ı aramış köşe bucak...Hala yeterince merak etmediniz mi siz bu kitabı?Bana kalırsa ettiniz ...
 
         Bitirmeden önce bi de ödül aldığını söyleyeyim de iyice merak edin...2006 Orhan Kemal  Roman Ödülü kazanmış kitabımız...
 
                E bunca anlattık ta ,yazarımızdan bahsetmeden bu yazıyı bitirmek olmaz değil mi ?O zaman bakalım Hasan Ali Toptaş kimmiş?
 
 
 
 
Pek sık yapmam ama ben bu kez kitabımı çok değerli öğretmen arkadaşımdan aldım.Siz edinmek isterseniz diye baktım da benim alışveriş yaptığım birkaç  yerde fiyatlar şöyle :
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

0 yorum:

Yorum Gönder