Var mısın ? Yok musun ?

5 Temmuz 2014 Cumartesi

| | |
 
 
 
              Franco Rosmini annesi ve babasının ilgisizliğinden ve yaşadığı yerden çok ama çok sıkılmış 16 yaşında bir çocuk , şey pardon bir genç delikanlı 😊 En iyi arkadaşı kafasına koyduğunu yapması ile ünlü Gabriele Spiga...Birbirinin zıttı karakterlere sahip bu iki kafadar zaten tam da bu nedenden dolayı çok iyi anlaşıyorlar.  Bir gün Gabriele bir kitap okuyor ve Franco'ya okuduğu kitaptaki çocuklar gibi yalnız başlarına tatile gitmelerini teklif ediyor.
 
 
                 " Sen ve ben, ben ve sen,biz! Gidiyoruz! Dostum, var mısın,yok musun ? "
        
 
 
 
              Ailelerini de ikna ederek bir hafta tatil yapmak üzere İgea Marina'ya gitmeyi başarıyorlar. Franco'nun ailesi Gabri ve Franz'ı bırakıp geri dönüyor.Çocuklarının bir hafta orada yalnız başlarına tatil yapacağını sanıyorlar tabi ki 😊 Ve asıl macera ondan sonra başlıyor. İki kafadar ertesi sabah birer sırt çantası ile yola çıkıyorlar. Amaçları Trasimeno Gölü'ne gidip orada kamp yapmak. Ancak daha yolculuklarının başında genel toplu taşıma grevi başlıyor ve bizim afacanlar fena halde yolda kalıyorlar. Yılmadan yorulmadan ne olursa olsun amaçlarına ulaşmak için planladıklarından çok daha maceralı bir yolculuk yapmaya başlıyorlar. Bundan sonrasını okumak isteyen olabilir diye anlatmasam iyi olacak.          
 
          Bu kitabı bir kaç okuma grubunda tavsiye edildiği için hakkında hiçbirşey bilmeden aldım...Bir yol hikayesi olması hoşuma gitmiş olmalı ....Okuyunca gördüm kiiiii Var mısın , Yok musun tam tadında bir gençlik romanı.Okuyup okuyup benim kuzulara anlattım. Merakla beklediler hep, sordular, Anne sonra ne oldu ?,diye. Hatta kızım (8 yaşında ), Anne senden sonra ben okuyabilir miyim bu kitabı ? , dedi. Şimdi değil elbette ama bir kaç sene sonra keyifle okuyacak bundan eminim.
      
 
           Aslında biz eğitimciler öğrencilerimize; ebeveynler  çocuklarımıza  kitaplar tavsiye ederiz. Şunu oku , bunu oku diye. Bir çoğunu da okumadan , sadece onların yaş grubuna hitap ettiği için yaparız bunu. İlgilerini çeker mi, severler mi diye düşünmeyiz. Sonra da keyifle okumalarını bekler ve , aman kitap okumak ne keyifli, ne faydalı diye nutuklar atarız.... Benim minik oğlum , ( tabi ki o da 8 yaşında. Malum ikizlerle okuma halleri), maceralı olunca kitapları daha çok seviyorum annem, diyor bana. Haklı, haklılar. 
          Bu kitabı okuduktan sonra şunu düşündüm. Bundan sonra  çocuk ve gençlik kitaplarında Guido Sgardoli imzasını ısrarla arayın.  Ben bu kadar keyifle okuduğuma göre onlar kim bilir nasıl keyif alacaklar. Hani siz de okuyun isterim ama yok benim ne işim olur gençlik romanı ile derseniz çocuklarınıza (12  yaşını geçmiş olsunlar ama en azından ) okutun bu kitabı. Hem maceralı keyifli bi yolculuk yapacaklar. Hem de hep yanlarında iken kıymetini bilmedikleri ailelerinden uzak kalınca neler hissedebileceklerini görecekler. Sadece bir yol hikayesi değil okuyacakları. Kendi kendilerine bir iç hesaplaşma yapmalarını da sağlayacak bu kitap. 
         Kendi adıma bir öz eleştiri, ben 16 yaşındaki çocuklarımı tek başlarına tatile yollamazdım. Sanırım Türk ebeveynler olarak hepimiz aynıyız ve bence çok tatlıyız 😊
 
 
Gelelim yazarımıza ve diğer kitaplarına ...
 
kaynak wikipedi
 
 
                              http://www.on8kitap.com/yazarlar/guido-sgardoli
     

    1 yorum:

    Sevgi dedi ki...

    Bence tamamını yorumla, okumak isteyenler o bölümü okumasın :)

    Yorum Gönder